Sor bakalım kendine;
kendini hiç bildin mi?
Gaflet denen lekeyi, îmân ile sildin mi?
Kaybolan adâleti, arıyor mu gözlerin?
Bu zulmün hesâbını, soruyor mu sözlerin?
Sor bakalım kendine; semaları aştın mı?
Kâinat dengesinin görkemine şaştın mı?
Bir kere düşündün mü, karıncaya bakıp da?
Kur’ân’ın merceğini, gözlerine
takıp da?
Sor bakalım kendine;
tefekküre daldın mı?
Allah’ın kudretine, hayrân olup kaldın mı?
Nîmetlere şükredip, ehl-i takvâ oldun mu?
Beş vakit secdelerde, gözyaşıyla doldun mu?
Sor bakalım kendine;
gerçekten ayık mısın?
Yoksa açık denizde, küreksiz kayık mısın?
Şeytanın süslediği, serapları geçtin mi?
Kur’ân denen pınardan, can suyunu içtin mi?
Sor bakalım kendine;
hiç tartıya çıktın mı?
Makam, mevkî, para, pul.. Putlarını yıktın mı?
Bir kere ürperdin mi, kıyâmet dehşetinden?
İnsanlığı katleden, şehvetin vahşetinden?
Sor bakalım kendine;
zulme karşı durdun mu?
Azgınlaşan nefsine, kelepçeyi vurdun mu?
Hiç baktın mı mazlumun kanlı gözyaşlarına?
Sessiz sessiz çatlayan, o sabır taşlarına?
Sor bakalım kendine;
ölmeden hiç öldün mü?
Malların zekâtını, fakirlere böldün mü?
Hiç düşündün mü acep, lokmanın helâlini?
O kibir kirlerinin, mahşerde vebâlini?
Sor bakalım kendine;
cennete tâlip misin?
Mel’ûn şeytana karşı, savaşta gâlip misin?
Dilerim ki; bu sorgu, sana hayır getirsin,
Kalbindeki gafleti, ebediyyen bitirsin.
Cengiz Numanoğlu
(2020)
Anasayfa
Sonraki şiir
Şiir sayfaları
|